OzyurT KoLeji
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

OzyurT KoLeji


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Lucky
Özyurt TeamAdminNistRator
Özyurt TeamAdminNistRator
Lucky


Mesaj Sayısı : 404
Yaş : 31
Nerden : Nizip
Cinsiyet : Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Male
Kayıt tarihi : 27/09/08

Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Empty
MesajKonu: Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR..   Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Icon_minitimeÇarş. 12 Kas. - 17:43

103 de 6-7 ve 8. sorular
6) Tasvir Cümlesi: Yüksek dağlara çıktılar.
Tasvirlerin Metindeki İşlevleri: Tasvirler metinde anlatılanları zihinde daha belirgin canlandırmak için kullanılmıştır. Fakat ayrıntıları verilmediği için dikkat çekmiyorlar.

7) Metinde herşeyi bilen bir anlatım vardır. İlahi bakış açısıyla yazılmıştır.

Cool İkisi de hayatlarını kötülüklerle mücadele etmeye adamış kahramanlardı r.

SAYFA 104
DANİŞMEND GAZİ
TİP NASIL BİR İNSANDIR?
kahramanlık yönü bulunan,cesur ve yiğit bir insandır.
TİP DURAĞAN MIDIR DİNAMİK Mİ?
hikayenin başından sonuna kadar hareketlidir.(dinamik)
HANGİ KISIM BÖYLE DÜŞÜNMENİZE NEDEN OLDU?
hikayenin bütün kısmı
SOSYAL ORTAM ÇEVRRE.....
kahramanlık yönünün ortaya çıkması bakımından etkilemiştir.
BU TİPİN SİZİN SOSYAL VE TOPLUMSAL.........
çağın gereklerinden dolayı fark vardır.
DİĞER KAREKTERLER ÜZERİNDE ETKİSİ.........
ana kahraman olduğu için vardır.
TİP KENDİ KİŞİLİĞİNİN FARKINDA MIDIR........
farkındadır.yaptıkları bunun göstergesidir.
SİZCE GERÇEK HAYATTAA...........
gerçek hayatta böyle olağanüstülükler taşıyan bir karekterle karşılaşmak mümkün değildir.

S.107
1.Cemşidin rüyasında gördüğü kıza aşık olması
2.Cemşidin bu kızın anadoluda olduğunu öğrenmesi ve önce çine oradan anadoluya geçmesi
b.Bu olaylar hayal gücünün ürünü olduğu için yaşanamaz.
c.Cemşidin rüyası
5.etkinlik:
a.Yazıya geçirildiği dönem ile tema arasında bir bağ yoktur.Bu durum temanın iran edb.alınmasından kaynaklanır.
b.Kişiden kişiye değişir.
3.Aşk teması çok sık işlendiği için evrenseldir diyebiliriz.
4.Metnin yapısını oluşturan ögeler;Olay örgüsü,mekan,zaman,kişiler
Metnin yapısını oluşturan ögeler arasındaki ilişkiler;Ögeler metnin temasını vermede birer araçtır.
5.Kişiler;Cemşi,Hurşid,Kayser
Kişilerin özelikleri;Çin hükümdarının oğlusur.Zorlu yollardan geçip Hurşid için mücadele veren kahramandır.
Hurşid;Cemşidin rüyasında görüp aşık olduğu kız.
Kayser;Hurşidin babası
Kişilerin işlevi;Cemşid;Mesnevinin baş kahramanı
Hurşid;Baş kahraman
Kayser;Yardımcı kahraman.
b.Değişen hayat şartları nedeniyle etkisi yoktur.
6.Cemşid için derdinin dermanı yoktur onu nasıl anlatayım.
7.Kayser///sarayına///gelince mekanların sadece adı verilmiştir.Belirsiz bir zaman anlayışı vardır.
8.Hindistandan çıkıp çine geldi.
9.Kahramanların mekanın ve zamanın ayrıntılı tasvirleri yapıldı.Metnin tamamı nesir şeklinde olurdu.
10.Günümüze gelinceye kadar bazı söz değişiklikleri oluşur.
bazı yabancı sözlü kelimeler kullanılmıştır.
11.Sade bir dil kullanmıştır.
Klasik türk edb.şairidir.


S.110

battalname
anlatım öz(nesir)
dil öz(sade)
kahraman öz(kahraman,cesur)

danişmendname
anlatım öz(nesir)
dil öz(sade)
kahraman öz(kahraman)

dede korkut
anlt.öz(nazım ve nesir)
dil öz(sade)
kahraman öz(cesur)

cemşid ü hurşit
anlatım özelliği(nazım)
dil öz(ağır)
kahrama öz(kahraman ve aşık)

S.111

1-E
2-E
3-E
6.)Yanlış
Doğru
Yanlış
Doğru

s.113
hazırlık
1.ayağını yoganına göre uzat: harcamaların maddi güce göre yapılması gerekir.
işleyen demir pas tutmaz: çalışan insan körelmez.
kişi ne yaparsa kendine yapar:iyilik yapan iyilik bulur.
damlaya damlaya göl olur: küçük birikimler zamanla çoğalır

2.soru
baklava

Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez!


s.115
2. hacı bektaş-ı veli,eserini döneminin tasavvuf ve hayat anlayışını, ilahi aşkı ve bu aşkın verdiği coşkuyu, İslam inancının kaynaklarını öğretmek amacıyla yazmışyır.
3.cümleler kısa ve açıktır
esrde kullanılan dil, son derece anlaşılır ve sade bir dildir

1.üstteki paralel çizgiler; akıl,utanma-haya,ilim,iman
alttaki paralel çizgiler;öfke,aç gözlülük,haset,şüphe
Ana düşünce;İman rahmani,şüphe şeytanidir.
2.Dönemin tasavvuf ve hayat anlayışını ilahi aşkı ve bu aşkın verdiği coşkuyu,islam inancının kaynaklarını öğretmek amacıyla yazmıştır.
3.Makalatın Özellikleri:
Eserde sade,anlaşılır bir dil ve kısa cümleler kullanılmıştır.Bazı sözcüklerin günümüze gelinceye kadar bazı ses değişikliklerine uğradıkları görülmektedir.

sayfa 116

4.13. ve 14. yüzyıl öğretici metinleri==>>*manzum metinler(şiir)
*mensur metinler(düz yazı)
5.Tasavvuf Geleneğine bağlı kalınarak oluşturulmuştur.

Manıku tayr eserinin anlamı
mantıku't tayr : kuşların konuşması
menzil:1.yollardaki konak yeri 2.ev 3.bir günlük yol,konak 4.mesafe
zer-nigar:altınla işlenmiş yaldızlı
şah-var:1.şaha ve hükümdara yakışacak surette 2.iri ve iyi cins inci
mah-ruy:ay yüzlü,yüzü ay gibi olan,güzel
rumuz:işaretler,manası gizli olan sözler
sayru:hasta

ŞİİR ANLAMI
YOLA NE KONAK ÇIKTI NE NİŞAN
HER KUŞUN YÜREĞİNDEN BİR FERYAT ÇIKTI

YEDİ YIL BÜLBÜL GİBİ UÇTULAR
BİRAZ OLSUN GÜLEREK GİTMEDİLER.

BİRİ YALDIZLI BİR SARAY GÖRDÜ
ŞAHLARA YAKIŞIR ŞEKİLDE İNİVERDİ

BİRİ BİR AY YÜZLÜ GÖRDÜ
YOLUNU ONA DAYADI VE ONU İSTEDİ

BİRİNİ BİR DAĞ BAŞINDA KURT YEDİ
BİRİ BEN GERİ DÖNECEĞİM DEDİ

BAZILARI HASTA OLDU KALDI
BAZILARIDA HİÇ İLERİYE GİDEMEDİ

100.000ER YOLDA CAN VERDİ VE
KİMSE BU SIRRIN NE OLDUĞUNU BİLEMEDİ.....

sayfa 117

üstteki paralel çizgiler

ilki;nasrettin hoca
ikincisi;cenazesinin
üçüncüsü;vefasızlığını görünce

alttaki paralel çizgiler(sondan başa doğru yazılcak)
üçüncüsü;gelip kendi haber verir.
ikincisi;kaldıracağını düşünür.
ilki;bir gün ölür.

ANADÜŞÜNCE;kendi işini kendin gör.

7.soru
nasrettin hoca fıkraları yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa anlatılarak günümüze kadar ulaşmıştır.Bu nedenle nasrettin hoca fıkraları "sözlü gelenek"e bağlı kalınarak oluşturulmuştur.

S.119


a.KONULARI BAKIMINDAN ÖĞRETİCİ METİNLER
*Tıp metinleri * dini metinler * İslam menkıbeleri * öğüt ve bilgi verici metinler
b.Sade ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.Cümleler kısa ve açıktır.Bu dönem öğretici metinleri din tasavvuf tıp ve tabiat konularında yazılmıştır.Bu yüzyılda yazılan öğretici metinler aydınlatıcı ve yol gösterici metinlerdir.

ÖLÇME DEĞERLENDİRME
1.a
2.T A S A V V U F
3.e
4.Makalat adlı eseri...Hacı Bektaş Veli...yazmıştır.
14.yy öğretici metinleri anlatım biçimleri bakımından...manzum..ve...mensur...olmak üzere iki gruba ayrılır.
5.D,Y,D,D,Y,D,Y

S.120
120 deki 5.sorunun cevabı şöyle olcak
d d d d y d y
S.120 Etkinlikller
etkınlık5
d
y
d
d
d
d
y
1.etkınlık;ask temasının işlendıgı gunumuz sıırlerınden ornekkk;
baslık_ASK SARKISI;
bır sen bır ben sevgılım bırde bu bahar...
neyleyım sen guzelsın bende genclık var
olum gıbı mukadder bır yol kı bu ask ,
ucu ta leyle ılle mecnuna cıkar...


Hayatı 1526 yılında İstanbul'da doğduğu tahmin edilmektedir kesin bir tarihi yoktur. Bâki'nin asıl ismi Mahmud Abdülbâki'dir[1]. Aslında fakir bir ailenin çocuğu idi, babası müezzinevet Çocukluğunda saraç çıraklığı yapmıştır. Eğitime, ilme olan büyük tutkusu fark edilmeye başlanınca ailesi medreseye devam etmesine izin vermiştir; zira başlarda medreseye kaçak, ailesinden gizli gitmekteydi. Gayretleri ile iyi bir eğitim görmüş, dönemin ünlü müderrislerinden ders almıştır. Eğitimi boyunca şiire olan ilgisi giderek artmış ve güçlü kaleminin ünü de yavaşça yayılmaya başlamıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra çeşitli medreselerde müderrislik yapmıştır. Hayatı boyunca çeşitli dönemlerde kadılık²,kazaskerlik[1] gibi makamlarda devlet hizmetinde bulunmuş, yaşlılığında Şeyhülislam olmak istese de bu göreve getirilmemiştir[2]. 1600 yılında, İstanbul'da vefat etti. 16. yüzyılda şairler sultanı olarak anılan şairimizdir.

→(2)KADILIK:Günümüz mahkemelerindeki hakim sözcüğüne o dönemde karşılık gelen kelimedir


Çalışmaları [değiştir]Bâki Osmanlı'nın en güçlü devirlerinden birinde yaşamıştır, bu da pekâla onun şiirlerine ve şiirlerinde kullandığı temalara yansımıştır. Aşk, yaşamanın zevki ve doğa şiirlerinin başlıca konularıdır. Her ne kadar şiirlerinde tasavvuf etkisi veya tema olarak tasavvuf bulunmasa da, tasavvufta da özel bir mahiyeti olan aşk mefhumunu sık sık konu alması itibariyle, dîvânı mutasavvıflar tarafından çok sevilir. Tekniği güçlüdür, şiirlerinde yakaladığı ahenk ve akıcılık fark yaratır. Dil kullanımında çok yeteneklidir. Şiirlerinin oluşturduğu tını, musiki de şiirlerinin farklı bir özelliğidir. Türk, Divan şiirinin dönemin ünlü akımları ve eserleri seviyesine ulaşmasında çok büyük katkısı olmuştur. Eserlerinden biri de Kanunî Sultan Süleyman'ın vefatı üzerine yazdığı "Mersiye-i Hazret-i Süleyman Han" isimli mersiyedir. Bu mersiye hem teknik olarak güçlü yapısı hem de ahengi ve dönemin ruhunu, özellikle edebiyat tarzını, güzel bir şekilde ifade ettiği için en ünlü mersiyelerden birisi olmuştur. Şiirlerinde İstanbul Türkçesini başarıyla kullanmıştır.Ahenk ve musukiye önem vermiş;söz seçiminde titiz davranmıştır.Genellikle din dışı konuları işlemiştir.


Başlıca eserleri [değiştir]Dîvân-(4508 beyitlik, en önemli eseri)
Fazâ'ilü'l-Cihad
Fazâil'i-Mekke
Hadîs-i Erbain Tercümesi
Kanuni Mersiyesi

Eserlerinden Örnek [değiştir]"Yârdan cevr ü cefâ lûtf u kerem gibi gelür
Gayrdan mihr ü vefâ derd ü elem gibi gelür


Firkat-ı yâr katı zâr u zebun itdi beni
Döymeyem mihnet-i hicrâna ölem gibi gelür


Uydurup leşker-i uşşâkını ol şâh-ı cihân
Nâz ile salını salını alem gibi gelür


Dil-i pür-hûn elem-i aşkun ile cûş ideli
Çeşme-i çeşmün akan suları dem gibi gelür


Bâkıyâ hangi gönül şehrine gelse şeh-i aşk
Bile endûh u belâ hayl ü haşem gibi gelür"

S.122
Gazelde geçen musikar anlamı

Musikar
GERÇEK ANLAMI:efsanevi kuş
ŞİİRDEKİ ANLAMI:vücut
GERÇEK ANLAMDA ÖRNEK KULLANIM:Musikar efsanevi bir kuştur.
MECAZ ANLAMDA ÖRNEK KULLANIM:Öyle güzel sesi vardı ki Musikar'ı andırdı.

S.123

birim değeri;beyit
birim sayısı;5
birimlerde anlatılanlar,
1.şair sevgilinin yüzünü açmasını ve yürümesini bahçedeki varlıkların bunu görmesini istemiştir
2.bu beyitte ise,şair aşk aşka sevgilinin aşkından düştüğünü ve amansız bir dert olduğunu anlatmıştır
3.sevgilinin aşkınkından perişan olduğunu anlatmıştır
4.duyduğu aşktan dolayı kaburga kemiklerinin bile sayılabileceğini ve bu ahliyle musikara benzediğini
5.güzellere acımasız şefkatli değilller demenin yanlış olduğunu vurgulamktadır
TEMA;aşktır
ç.beyitlerin yerlerini değiştirdiğimizde anlamda bi değişiklik meyadana gelmez çünkü beyitler kendi arasında uyumludur.
d.yaşanması mümkün değildir çünkü hayali unsurlar vardır.
egazel nazım şeklinin özelliklerini yazcaksınız bunu bulabilirsiniz
f ikisininde nazım şekli gazel nazım birimi beyit temaları aşk ölçü aruzdur

S.124 2.soru
ses benzerlikleri var ahengi sağlayan unsurlar var

125
4.soru
gül ve nesrin sevgilinin yanagı
servi ve sanavber;sevgilinin yürüyüşü
gülnar; rengi ve şekli dolasıyla aşığın vücudunaki yaralar

S.126 8.Soru
Bakinin gazeli yapı bakımından divan şiir geleneği yansıtmaktadır.Anlatımdaki sanatlı ve manzumlara dayalı ifadelerin yanı sıra ahenk bakımından da çok güçlü olan gazelde aşk teması işlenmiştir.şair aşk temasını aşık ve verfasız sevgili etrafında işlemiştir.temanın işlenmesinde manzumların yanı sıra şairin hayal gücünün de etkisi vardır.
sayfa 128'deki 27. ve 28. beyitlerdeki söz sanatları
27.beyit
Sensen ol bahr-ı keramet kim şeb-i Mirac’da
Şebnem-i feyzün yetürmiş sabit ü seyyara su

Söz Sanatları:
Tenasüp: Bahr, su, feyz, şebnem kelimeleri arasında yapılmıştır. Bunlar su ile ilgili kelimelerdir.
Teşbih-i Beliğ: Hz. Peygamber’in keramet denizine benzetilmesi (Bahr-ı keramet)
Tezat: Bahr ve şebnem kelimeleri arasında

28.beyit
Çeşme-i hurşidden her dem zülal-i feyz iner
Hacet olsa merkadün tecdid iden mimara su

Söz Sanatları:
Tenasüp: Mimar, merkad, tecdid, zülal ve çeşme kelimeleri arasında
Teşbih: Güneş çeşmeye benzetilmiş. Güneş ışıkları zülale benzetilmiş.
sayfa 129 16.beyitte söz sanatı
16. Su temiz tabiatını âleme aydınlık (berrak) kılmış ve Hazret-i Muhammed'in, yoluna girmiştir.

Şair bu beytinde su ile Hazret-i Muhammed'e uyan, onun yolunda giden mümin arasında bir münasebet buluyor. Temizlik dolayısıyle İslâmiyet suya büyük önem verir. Su maddî ve manevî temizliğin sembolüdür. Suyun vasıflarından biri berrak oluşudur. İyi mümin de öyledir. Onun gönlü de su gibi aydınlık, herkese açıktır.kinaye sanatı vardır

S.130 4.sorunun cvbı;
Ahmeti muhtar,Habiballah,Harelbeşer,Miraç sözcükleri.

S.130 4 ve 5. etkinlikler
edebiyattı demi
1.etkinlik
ç.kasidede her beyit anlam bakımından birbirinden bağımsız ** her beyit kendi içinde bir bütündür kasidede beyitler arasında ses ilişkisi su sözcüğüyle sağlanmıştır.
d.
şairin kişisel duyarlılığını ve hayal gücünü en iyi ifade eden beyit şudur
'dest busı arzusıyla ger ölsem dostlar
kuze eylen topragum sunun anunla yara su'
Bu beyitte şair , sevgilinin elini öpebilmek için ölmeyi ** mezarının toprağından yapılan testi ile sewgiliye su **rilmesini istiyor .böylece sewgilinin elini öpebildiğini hayal ediyor.
e.
kasidenin özellikleri şunlardır;
-devlet ve din büyüklerini övmek için yazılır
-beyit sayısı 31-99 arasındadr
-kafiyelenişi aa,ba,ca,da dır
-kasidenin ilk beyitine malta,son beyitine makta, şairin mahlasının geçtiği beyite taç beyit , en güzel beyte ise beyt'ül-kasid denir
-kaside.nesib,ginizgah,methiye,fahriye ve dua olmak üzere beş bölümden oluşur

sayfa 130 5. etkinlik 5. soru

aruz ölçüsünün kullanılması, kaside nazım şeklinin kullanılması, sanatlı bir söyleyiş olması, arapça ve farsça kelimelerin kullanılması

sayfa 131

6. HİSSETTİKLERİM
samimiyet
sevgi
özlem
arzu
heyecan

7.FUZULİ
divan şiirinin en güçlü şairlerindendir.
şiir tekniği çok güçlüdür.
şiirlerinde tasavvufi konuları ele almıştır.
şiirlerinde azeri türkçesinin özellikleri görülür.

Sayfa 133

BİRİMLERDE ANLATILARLAR
Şiirin teması: Aşk
1.Şair, aşıkların ayrılık acısına sabredemeyeceğini anlatıyor.
Birim Değeri: Dörtlük - Birim Sayısı: Bir
2.İlahi aşk
3.Dilek (dua)
4.Aşk

ç)1.Rubai: Ayrılık - Aşk
2.Rubai: Aşk Ateşi - İlahi Aşk
3.Rubai: Duam - Dilek
4.Rubai: Sevgili - Aşk

d)Gerçek hayatla ilişkilendirilebilir. Aşk ve aşkın halleri ile dua insan hayatında yer bulabilen durumlardır.

e)Rubai nazım şeklinin özellikleri:
-Nazım birimi dörtlüktür.
-Tek dörtlükten oluşur.
-aaxa şeklinde kafiyelenir.
-Özel bir vezinle yazılırlar.
-Yoğun bir fikir örgüsü vardır, bu da ahengin sağlanmasını zorlaştırır.
-Tasavvuf, felsefe, dünya görüşü gibi pek çok konuda yazılırlar.
-Asıl söylenmek istenen 3. ya da 4. dizede söylenir.

2)1.Rubai
söyler imiş: redif
-an: tam kafiye

2.Rubai
ûr: tam kafiye

3.Rubai
-dan sakla: redif
â: yarım kafiye

4.Rubai
dime ana: redif
-z: yarım kafiye

3)"vâdi" ve "sanem" sözcükleridir.
Vadi: Ihlara Vadisi'ne düzenlenen geziye katıldık.
Şiir vadisinde o da kalem oynatmıştı.

sanem: Puta tapınma ilkel kabilelerde de görülmektedir.
Put kadar güzel bir insanmış, dedi.

4)1. Rubai: dil (gönül), bir insan gibi düşünülmüştür. Kişileştirme sanatı vardır.

2.Rubai
dil-i bi-karar: teşhis
fevvare-i nur: teşbih
ateş-i aşk: teşbih

3.Rubai
Ya Rab: nida (seslenme)
reh-i vadi-i rubai: teşbih
ta'n-ı har-ı nadan-ı dü-pa: teşbih

4.Rubai
sanema: nida
sanem: istiare

5)Nazım şekli, nazım birimi, mazmun ve sanatlar divan şiiri geleneğine aittir.


En son Lucky tarafından Çarş. 12 Kas. - 17:46 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucky
Özyurt TeamAdminNistRator
Özyurt TeamAdminNistRator
Lucky


Mesaj Sayısı : 404
Yaş : 31
Nerden : Nizip
Cinsiyet : Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Male
Kayıt tarihi : 27/09/08

Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Empty
MesajKonu: Geri: Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR..   Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Icon_minitimeÇarş. 12 Kas. - 17:44

Sayfa135
BİRİMLERDE ANLATILANLAR
Şair, sevgilisine seslenerek neşelenmek için Sadabad'a davet etmektedir.
Şair, Sadabad'da eğlenmek amacıyla neler yapacaklarını anlatmaktadır.
Şair, Sadabad'da eğlenmekten, Kasr-ı Cihan'ı seyretmekten bahsetmektedir.
Şair, sevgilisini yine Sadabad'a davet ederek eğlenmeyi teklif etmektedir.

Birim Değeri: Bent - Birim Sayısı: Dört - Şiirin Teması: Kadın (sevgili)

c)Farklılaşma olmaz. "Kadın" teması etrafında oluşturan birimlerdeki anlam aynı birimde başlayıp aynı birimde bitmektedir. Bu durum anlam bakımından bir farklılaşma olmasını engeller.

2)Şarkı, Lale Devri'nin ünlü şairi Nedim'e aittir. Lale Devri, lale bahçeleriyle, imar faaliyetleriyle ve eğlenceleriyle ünlü bir dönemdir.

3)Şiirin ahenginin bozulmasına sebep olur.

b)Şiirin ahengini sağlamak, söylemek istenenin vurgusunu artırmak amacıyla tekrar edilmiştir. Ayrıca nazım şeklinin bir özelliği olarak tekrar edilen dizelere "nakarat" denir

S.136
ç. kırmızı, çiçeklerin rengini ifade ettiği için
4. soyutluktan somuta çevirdiği için
çok mecaz anlamlı kelimeler söz konusu değil
8.aruzla yazılmış,nazım şekli bakımından,bentlerle yazılmış olması , arapça ve farsça kelimeler sade de olsa kullanılmış
9.hayatın sevilince güzel olduğu
NEDİM
en önemli eseri divanıdır
kendine özgü mecazları mazmunları ve sade istanbul türkçesi ile divan şiirinin en güçlü şairlerinden biridir
soyut bir dünyası olan divan şiirine samutu sokmayı başarmıştır
şarkı nazım şeklini en iyi kullanan şairdir
şiirlerinde lale devrinin özellikleri görülür
tamamen din dışı konular işlemiştir
mahlileşme akımının en önemli temsilcilerindendir

S.136 7.Etkinlik

imgeler..............ifade ettiği anlam ...................kullanılış şekli
dil ....................... konuşma dili ....................... gönül
demin ....................... az önce ....................... anını
dem ..................... kan , zaman ....................... an
serv ......................... ağaç ...................... sevgilinin boyu
name-i aşk ................. şarkı sözü ..................... aşk kitabı
gam
kopuz
ney
came-i aşk
ab-ı revan

sayfa 138

1.a.birim değer:bent
birim sayısı:dokuz
BİRİMLERDE ANLATILANLAR
1.sevgilinin saçını yüzüne dökülmüş görünce gönlün ona aşık olduğu anlatılmaktadır.
2.sevgilinin bu sevgiye hiç değer vermediği,adını bile anmadığı anlatılmaktadır.
3.aşığın umutsuzluğu anlatılıyor
4. aşık sevgilisinin peşinden koşan diğer aşıklardan yakınmaktadır.
5.aşık sevgili için kendini feda ettiğini anlatmaktadır.
6.aşık umutsuz durumunu anlatıp,bu sevgiye engel olamadığndan bahsetmektedir.
7.aşık sevgili ile geçirdiği bir anı herşeyden üstün tutmaktadır.
8.aşık bu hale düşmek istemediğini fakat gönlüne söz geçiremediğinden bahsetmektedir.
9.şair aşk kitabının ancak kendi adıyla okunabileceğinden bahsetmektedir.

c. murabba nazım şeklinin özellikleri;
dört dizelik bentlerden oluşur.
4 ile 8 arası bent yazılır
her konuda murabba yazılmasına rağmen dini ve öğretici konular ile mersiye,yergi,övgü daha çok kullanılmıştır.
2.şair aşk yüzünden bedbaht ve ümitsiz bir durumdadır.bu hal şiirin bütün dizelerinde hissedilmektedir.şairin bu ümitsiz durumunu en iyi yansıtan dize ise her bentte tekrarlanan "Vay gönül vay bu gönül vay gönül ey vay gönül"dizesidir.
3.şair 8. bentte aşk ile müzik arasında bir ilişki kurmuştr.aşkın müzikle birlikteliği duyguları ifade etmedeki rolü düşünülürse günümüzde de bu ilişkinin devam ettiği görülür.bugün bile hala şarkıların çoğunun aşk temasını işlemesi aşk duygusunun evrensel olduğunun da bir göstergesidir.

S.139

teşbih sevglinin yüzü itiariyle güle enzetilmiştir.
teşbih sevgilinin saçı kokusu dolasıyla yasemine benzetilmiştir
teşhis(kişileştirme) aşığın gönlü insan gibi düşünülmüştür.
nida gönle seslenilmiştir
teşhis aşığın gönlü insan gii düşünülmüştür
istiare aşığın gönlü heva yolı'na benzetilmiş fakat söylenmemiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucky
Özyurt TeamAdminNistRator
Özyurt TeamAdminNistRator
Lucky


Mesaj Sayısı : 404
Yaş : 31
Nerden : Nizip
Cinsiyet : Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Male
Kayıt tarihi : 27/09/08

Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Empty
MesajKonu: Geri: Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR..   Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Icon_minitimeÇarş. 12 Kas. - 17:44

sayfa-141
birim değeri:bent
birim sayısı:yedi
BİRİMDE ANLATILANLAR
-şair, gönlüne seslenerek feleğin ne yapacağının belli olmayacağını söylemektedir
-gönlün arzu ve isteklerinden vazgeçmesini istemektedir.
-şair,bu dünyanın kimseye kalmayacağını belirtmektedir
-şair, gönlün feleğin güzelliklerine aldanmaması elindekilerle yetinmesini kanaat etmesini söylemektedir
-şair, feleğin kendisine gaddarlık ederek sevgilisinden ayırıp gurbete attığını ifade etmektedir
-şair,her şeyini sevgili uğruna feda ettiğinden bahsetmektedir
-şair,nefsin ve dünyanın isteklerinden vazgeçmek gerektiğini, gönül aynasının böyle temizleneceğini ifade etmektedir
şiirin teması:aşk, dünya nın geçiciliği
c. beşer dizelik bentlerden oluşur
ilk bent kendi arasında kafiyeli diğer bentlerin son dizesi ilk bentle kafiyelidir(aaaaa bbbba....)
2.acele etme, acele etmek kınama getirir
dünya için boş yere ıstırap çekme
arzularına, heveslerine sabır ve tahammülden bir örtü çek
feleğin kaderindeki şerbet zehirlidir,sakın içme
dünya mülkünün saadetini bir rüya zannet
kanaat ederek yalnızlık köşesini seç
nefsinin ve dünyanın lezzetlirini unutarak aşk sarhoşu ol
gönül aynanı tertemiz yap
verilen tasavvufi öğütler, insanı tasavvuftaki anlamıyla olgunlaştırmak içindir.
günümüz şartları düşünüldüğünde bu öğütlerin tam anlamıyla uygulanması mümkün değildir

S.142 3.Soru
1. kıtada a,a,a,a,a gösterür:redif -et: tam kafiye
2.kıtada b,b,b,b,a -ab:tam kafiye
3.kıtada c,c,c,ca -i :redif -er :tam kafiye
4.kıtada: ç,ç,ç,ça -i:redif -et:tam kafiye
5.kıtada d,d,d,d,a -e:redif -t: yarım kafiye
6.kıta e,e,e,ea -ini:redif -ir:tam kafiye
7.kıta f,f,f,f,fa -ını:redif -at:tam kafiye

ölçü aruz ölçüsüyle yazılmıştır failetün failetün failetün failün şeklinde
ses ve söyleyiş şiirde uzun ve ksıa sesler ile bbbirbirine enzeyen seslerin oluşturduğu ahenk söz konusudur.

sayfa 142 de 4ün cevabı

2.mısrada ve 3.mısrada telmih hatırlatma
4.mısrada nida
son mısrada ise eğretileme vardır.

sayfa 142 de 4ün b. si
ivmek :acele etmek
bunu için ivmenin bi anlamı yok =cümle
sabr kılmak:sabretmek
olanlara karşı güçlü ol sabret
ıztırab çekmek:ıstırap çekmek
o da çok ıstırap çekmişti
hake salmak: toprak olmak
nice insan toprak olup gitti
nakş itmak: nakşetmek
anlatılanları nakşediniz
ser virmek: baş vermek
gerekirse aşını verir geri adım atmaz

sayfa 142 5inci

ifade ettiği anlam kullanım şekli
süleyman peygamer deve kaptırdığı yüzü ile anılmıştır
iskenderin aynası feleğin iskenderin aynasını bile yıktığına gönderme yapılmıştır
sevgilinin eşiği sevgiliye ulaşma kovuşma yolu anlamında
sevgilinin saçı zincir olarak düşünülmüştür
put put kadar güzel sevgili anlamında kullanılmıştır

S.142 6/7/8/9 sorular
6- cihan, cam-ı sipihrün, mülk-i cihanün devleti, çarh-ı gaddar, cellad-ı çarhun, mirat-ı felek, harab, devr-i felek
7-
-beş dizeden oluşan bentlerle yazılır
-felsefe ve tasavvuf konularını işler
-aruz ölçüsü ile yazılır
-uyaklanışı aaaaa,bbbba,cccca.... şeklindedir
-4-8 bentten oluşur
8- sen ne hissettiysen onu yaz


144. sayfada 1. soru
a)ana birim değeri: bent
b)alt birim değeri:beyit

S.145
2. soru: son beyitlerde yani vasıta beyitinde
3.a. kafiye ve redifler, aruz ölçüsü ve ses tekrarları
3.b. şiirin konusu vurguyu etkiler örn; kahramanlık şiirini gür bir sesle okuruz,aşk şiirini yumuşak bir tonda...
5. İnsanlara eziyet ettiği düşüncesinden kaynaklanıyor olabilir
6.a Nİda:''Ey hace'' ve ''Ya Rab'' ifadelerinde nida(seslenme) sanatı yapılmıştır.
Tezat:''Akl-divane'',''dana-şeyda'',''derd-çare'',''mir-geda'',''vefa-cefa'',''cahil-kemal''ifadeleri karşıt anlamlıdırlar.
Mübalağa:''Evc-i felege basdı kadem cah ile cahil/erbad-ı kemalün yiri yok zir-i felegde''beyitinde abartma vardır.
Tenasüp:''Fena-adem'' ve ''a'yan-paşa'' kelimeleri anlam bakımından ilişkili olduklarından tenasüp vardır.
İstiare:''Cİger-pare'',''mülk-i fena'',''mezbele'' kelimeleriyle benzetme yapılmıştır fakat benzeyenler söylenmemiştir.
İstifham:''Ya Rab bize er bulunup himmet eder mi yoksa günümüz böyle felaketle geçer mi'' beyitinde isrifham(soru sorma)sanatı yapılmıştır.
.b. somut bir konu işlendiğinden söz sanatları en aza indirilmiştir.
BAĞDATLI RUHİ
terkibibent ile ün kazanmıştır,dili sadedir ve sanatlardan uzaktır, eleştirel bir tarzda yazmıştır,
toplumun sorunlarına ilişkin yazmayı tercih etmiştir, en çok etkilendiği şair Fuzuli dir,
S.146
1.a.
Gazel
mısra örgüsü: beyit (5-15)
kafiye düzeni: aa ba ca ...
tema:aşk,ayrılık,hasret,özlem,tabiat güzelliği
Kaside
mısra örgüsü:beyit
k. d.:aa ba ca..
tema:genellikle devlet ve din büyüklerini övmek için söylenir
Rubai
m.ö.:tek dörtlük
k.d.: aaxa
tema:dünya görüşü, felsefe , tasavvufi düşünce
Şarkı
m.ö.:dörtlük
k.d: aAaA bbba ccca( A.A nakarat)
tema:aşk,sevgi,ayrılık,eğlence
Murabba
m.ö.:4 er dizelik bentlerden oluşur bent sayısı değişebilir
k.d.:aaaa bbba ccca ....
tema: konu olarak gazele benzer
Muhammes
m.ö:5 dizelik bölümlerden oluşuyor
k.d.:aaaaa bbbba cccca....
tema:hayatın gelip geçiciliği , öğüt
Terkibi bent
m.ö.:5-10 bentlerden oluşur(her bent 10 ile 20 beyitten oluşur)
BENZERLİKLERİNE GÖRE NAZIM ŞEKİLLERİ
mısra örgüsü:gazel kaside terkibi bent
kafiye düzeni:gazel kaside
tema:gazel şarkı

sayfa 147

2.Divan şiirinde ritim,uzun ve kısa seslerin ritmine bağlıdır.Bu ritmi sağlayan aruz ölçüsüdür.milli edebiyat şiiri olan Han Duvarlarında ise ritim, 7+7=14'lü hece ölçüsüyle sağlanmıştır.Cumhuriyet Dönemi şiiri olan Salkımsöğüt'te ise ritim hece ya da aruz ölçüsüyle değil,benzer seslerin farklı dize yapıları içinde verilmesiyle sağlanmıştır.

sayfa 148

3.Divan şirinde birimler bir bütün olduğu için birimdeki anlam o birimde başlar ve diğer birimlere sarkmadan o birimde biter.modern şiirde birimlerin birbirine eşit olması gerektiği gibi anlayış söz konusu değildir.Ten Sonnet'si şiirinde işlenen duygu ve düşüncenin birim içerisinde kalmamakta,sonraki birime de sarkarak geliştiği ve sonuçlandığı görülmektedir.oysa Divan şiirinde böyle bir durum söz konusu değildir.

4.Ortak manzumlar şunlardır.
gül (gazel,murabba,kaside)
serv (gazel,şarkı,kaside)
dil (gazel,kaside,rubai,şarkı,murabba,muhammes,terkibi bent)
zülf (murabba,muhammes)
felek,dünya (murabba,terkibibent)
hak (kaside,murabba)
sanem (rubai,muhammes)

5. a.Verilen gazeller ritimleri dikkate alınarak okunduğunda Baki'nin gazelinin ritminin daha kuvvetli olduğu görülmektedir.Bakinin gazelinde kullandığı dil,Nesimi'nin şiir dilinden daha ahenklidir.Bunun yanında gazellerin yazıldıkları yüzyıllara bakıldığında 16. yy.da şiir dilinin daha oturmuş olması Baki'nin gazelinin ritmini ve ahengini daha üstün kılmaktadır.

b.Şöyleyiş ve ritim bakımından Baki'nin gazeli daha başarılıdır.Nesminin gazeli osmanlı devletinin kuruluş döneminde yazılmıştır.Bakinin gazeli ise yükselme dönemi ürünüdür.Nesiminin gazeli divan şiirinin kuruluş dönemi ürünü olduğu için gazelde bazı kusurların,ritim ve ahenk eksikliklerinin olması son derece doğaldır.yükselme dönemine gelindiğinde ise herşey yerli yerine oturmuş,her alanda en parlak örnekler ortaya konulmuştur.

sayfa 149

6.a.Pir Sultan Abdal tarafından söylenen koşma "aşık tarzı halk şiiri"örneğdir.bu nedenle islamiyetten önceki türk edebiyatı döneminin sözlü edebiyat devresinden itibaren süregelen bir geleneğin ürünü olan koşma da dil,son derece sadedir.halka hitap ettiği için halkın dilinden uzaklaşmamış,onların duygu ve düşüncelerini dile getirmiştir.

b.Pir Sultan Abdal'ın koşması ile Baki'nin gazelinin okuyucu kitlesi aynı değildir.koşma halka hitap ederken gazel yüksek zümreye hitap etmektedir.


7.divan şiirinde işlenen konular her bakımdan birer kusursuzluk örneğidir.aşk tam anlamıyla aşktır,sevgili her yönüyle hayal gücünün zirvesinde yer alır.bu nedenle divan şiiri "ideal"olanın ifadesini bulduğu yerdir.herşey"idealize" edilerek anlatılır.divan şiirinin bu özelliği yani "yüce" ve "yüksek" olana yönelik olması,onun "somut" yerine "soyut"un sahasında kalmasına sebep olmuştur.

8. divan şiirinin arapça ve farsça kelimelerin sıkça kullanılması İslam medeniyetinin etkisinin yanı sıra asıl aruz ölçüsü dolayısıyladır.türkçede uzun ses olmaması seslerin uzunluk ve kısalık esasına dayalı olan aruz ölçüsünün uygulanmasını zorlaştırmıştır.çıkış yolu olarak aruza uymayan türkçe sözcükler yerine uzun ve kısa seslerin bulunduğu arapça ve farsça sözcükler kullanılmaya başlamıştır.

9.
gazel
TEMA:aşk
AHENK:Aruz ölçüsü kullanılmıştır.
YAPI:nazım şekli;gazel nazım birimi;beyit
DİL:arapça ve farsça sözcüklerin kullanıldığı bir dildir.
SÖYLEYİŞ:aşk temasının belirlediği vurgu ve tonlama şiirin söyleyişimi belirlemektedir.

koşuk
TEMA:aşk
AHENK:hece ölçüsü kullanışmıştır.
YAPI:nazım şekli;koşuk nazım birimi;dörtlük
DİL:eski türkçe dönemini yansıtan öztürkçe bir dil kullanılmıştr.
SÖYLEYİŞ:aşk temasının belirlediği vurgu ve tonlama şiirin söyleyişini belirlemektedir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucky
Özyurt TeamAdminNistRator
Özyurt TeamAdminNistRator
Lucky


Mesaj Sayısı : 404
Yaş : 31
Nerden : Nizip
Cinsiyet : Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Male
Kayıt tarihi : 27/09/08

Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Empty
MesajKonu: Geri: Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR..   Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR.. Icon_minitimeÇarş. 12 Kas. - 17:45

SAYFA 150
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
1.C
2.A
3.C
4.E
5.E
6.E
7.E
8.A
9.D
10. D-Y-D-Y
11.*Gazelin son beyitine..makta...şairin mahlasının bulunduğu beyite..taç beyit...en güzel beyitine ...beytü'l gazel... denir.
*Diva şiirinde kullanılan kalıplaşmış nükteli ve sanatlı güzel sözlere...mazmun...denir.
12.
...makta...
...taç beyit...
... Nedim...
.. vasıta...
...aruz...
...mazmun...
...tecahül-i arif....
..benzeyen...ve ...benzetilen....
...tenasüp...


sayfa 152 1. etkinlik : kime ait olduğu bilinmemektedir. anonim ürünlerdir.
2-a) türkünün söyleyeninin bilinmediği kuşaktan kuşağa günümüze ulaştığını ifade ediyor
b) kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşmıştır.
sayfa 153
1-a) 1. mani : de'ler redif
ere'ler zengin uyak
7'li hece ölçüsü
3. mani: dim ler redif
il ler tam uyak
4. mani: lar gibi ler redif
ağ lar tam uyak
5. mani: ma beni ler redif
6. mani: ayna güzel ler cinaslı uyak
c) cinas yapılmıştır. cinas maninin ahengi bakımından önemlidir. cinaslı manilerde ses ve söyleyiş cinas bulunan kelimelerle sağlanır.
2-b) duygu ve düşüncenin ifade edildiği bölümlerin dışındaki dizeler doldurma dizelerdir. bu dizeler asıl anlamın bulunduğu dizelere hazırlık yapılmasını sağlar.
3) 1,2,5,6 manilerin teması aşktır.3. maninin ayrılık 4. maninin derttir.
4-a) yel: gerçek anlamı rüzgar manideki anlamı dargınlıktır.
sanki aramızda serin yeller esiyordu./ bu yel sizi hasta eder dedi.
ciğer: gerçek anlamı organ manideki anlamı içten, gönüldendir.
ciğerinden rahatsızlanmış./ haberi alınca ciğerim yandı.


Sayfa 153 1. soru a şıkkı
1.mani
....derede -de:redif
....nerede -ere:zengin uyak
....dedim 7'li hece ölçüsü
....pencerede

2.mani
Erkek
....Mesdi yar yar:redif
....mesdi yar
....arasında
....esdi yar
Kız
....maniciyim -m:redif
....gemiciyim 7'li hece ölçüsü
....alma
....alıcıyım

3.mani
....dildim -dim:redif
....sildim -il:tam kafiye
....kıymetin 7'li hece ölçüsü
....bildim

4.mani
....çağlar gibi -lar gibi :redif
....dağlar gibi -ağ:tam uyak
....yaralıyım 7'li hece ölçüsü
....sağlar gibi

5.mani
....alma beni -ma beni:redif
....salma beni -al:tunç uyak
....göster 7'li hece ölçüsü
....alma beni
....gül ister
....bağlar gibi

....aldım seni -dım seni:redif
....salma beni -al:tunç uyak
....göster 7'li hece ölçüsü
....alma beni

6.mani
....ayna güzel ayna güzel:cinaslı uyak
....ayna güzel ay ne güzel:cinaslı uyak
....görenler 7'li hece ölçüsü
....ay ne güzel
....tarar
....ayna güzel

1. soru c şıkkı
''Ayna güzel'' ve '' ay ne güzel'' ifadelerinin birlikte kullanılmasıyla cinas yapılmıştır.Cinas,maninin ahengi bakımndan önemlidir.Cinaslı manilerde ses ve söyleniş aralarında cinas bulunan kelimelerle sağlanır.

2. soru a şıkkı
Duygu ve düşünceler 1.manide 2,3 ve 4. dizelerde;2.manide ilk dörtlükte 2,3 ve 4. dizelerde,ikinci dötrlikte ise 3ve4. dizelerde; 3.manide 3 ve 4. dizelerde ;4 ve 5.manide bütün dizelerde; 6.manide 3,4,5 ve 6. dizelerde dile getirilmiştir.

2. soru b şıkkı
Duygu ve düşüncelerin ifade edildiği bölümlerin dışındaki dizeler ''doldurma'' dizelerdir.Bu dizeler asıl anlamının bulunduğu dizelere hazırlık yapılmasını sağlar.Doldurma düzeler anlam bütünlüğünü sağlar.

3. soru
1,2,5 ve 6. manilerin teması aşktır.3.maninin teması ayrılık 4.maninin teması derttir.

4. soru a şıkkı
Manilerde geçen deyimler şunlardır:
-Serin yeller esmek:darılmak ve incinmek.''Aramızda serin yeller esiyordu.''
-Kıymetini bilmek:değerini bilmek.''Kıymetinin bilinmemesinden şikayetçi.''
-Dağ gibi=çok büyük
-Dillere sarmak:Her yerde söz etmek.''Her yerde ondan bahsedip dillere saldı.''

4. soru b şıkkı
-Yel:Gerçek anlamı rüzgar; manideki anlamı dargınlıktır.
Sanki,aramızda serin yeller esiyordu.
Bu yel sizi hasta eder dedi.
-Ciğer:Gerçek anlamı organ;manide gönülden, içten anlamında kullanılmıştır.
Haberi alınca,ciğerim yandı.
Ciğerlerinden rahatsızlanmıştı.
-Altın:Gerçek anlamı değerli bir maden;manide kıymetli anlamında kullanılmıştır.
Onun altın gibi bir kalbi var.

5. soru
1,2,3,5 ve 6. manilerde sevgili ve ona duyulan aşk teması işlenmiştir.4.manide ise çok dertli olan bir kişinin duyguları işlenmiştir.

SAYFA 154
6.a
Edebiyat Dilinde Mani:
Başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir.Dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş maniler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxa'dır. aaaxa düzeninde maniler de var. İlk iki dize hazırlık dizeleridir. Son iki dize ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. Bir çok mani çeşidi vardır. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani'dir.

Düz Mani: Yedişer heceli dört dizeden oluşur. Kafiyeleri çokluk cinassızdır.

Kesik mani: Birinci dizesi 7 heceden az, anlamlı ya da anlamsız bir sözcük grubu olan maniler. Bu kesik dize sadece kafiyeyi hazırlar. Eğer meydan ve kahvehanelerde söylenen ve ilk dizeleri "aman aman" ünlemi ile doldurulan manilerse bunlara İstanbul manileri denir.

Cinaslı mani: Kesik manilerde eğer kafiye cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir.

Yedekli mani: Düz maninin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler. Cinaslı kafiye kullanılmaz, birinci dizeleri anlamlıdır. Yedekli maniye artık mani de denir.

Deyiş: İki kişinin karşılıklı söylediği manilerdir. Soru yanıt şeklinde düzenlenir. Bir başka kişinin ağzındanmış gibi aktarıldığı şekilleri de vardır.


b.
1.mani düz mani
2.mani deyiş mani
3.mani düz mani
4.mani artık mani
5.mani deyiş mani
6.mani kesik mani

Sayfa 156 4. soru a şıkkı
Vurgu ve tonlama.Temaları farklı olduğuunda söyleyişi farklıdır.

Sayfa 157 Ölçme Değ. Devapları
1)E
2)C
3)C
4)türkü denir.
artık maniler asıl maniler....
5)Mâni----Deyiş
Türkü----Kavuştak
Ağıt----Sagu

155.sayfa
1)ilk dörtlük=Şair kendini teselli etmeye çalışıyor.Çünkü derdine dermen aramak için gittiği gurbette daha fazla dertle karşılaşmıştır.
ikinci dörtlük =Huma kuşunun yere düşüp ölmediğini,Süleyman peygamberin güçlü olduğu halde dünyanın ona kalmadığını,sevdiğine gitmek istediğini ama kısmet olmadığını söylemektedir.
üçüncü dörtlük=Kendi acısını anasında ayrılmış kuzulara benzetiyor ve kandi derdini ancak onun gibi dert çekenin anlayacağını dile getiriyor.

2)a.Nakarat bölümü
b.mısra örgüsü 4 lüktür.

SAYFA 159
Birimlerde Anlatılanlar
1) Şair, baharın geldiğini, bülbüllerin ötmeye başladığını anlatmaktadır.
2) Şair, ağaçların yeşillendiğini, ırmakların coştuğunu, aşıkların da şevke geldiğini ifade etmektedir.
3) Şair, baharın gelişiyle güllerin açtığını, güzellerin salınarak gezindiğini, aşıların buna sevindiğini ifade etmektedir.
4) Şair, baharla birlikte her yerin yeşerdiğini belirterek acaba bu baharın coşkusuyla Allah ağlayanları da güldürür mü diye düşünmektedir.
5) Şair, yeryüzünün güllerle kırmızıya boyandığı şu bahar günlerinde kendisinin ağladığını, dertli olduğunu ifade etmektedir.

Şiirin teması: Baharın Gelişi
Birim Değeri: Dörtlük
Birim Sayısı: Beş

Kafiye ve Redif
1. Dörtlük: olduğu zamandır: redif
kul ve yol ' daki l'ler yarım kafiye
2. Dörtlük: -erler: redif
giy uy ve kay ' daki y'ler yarım kafiye

Ölçü: 11'li hece ölçüsüyle söylenmiştir.

SAYFA 160
3.a)İkinci dizede teşhis sanatı vardır.
Üçüncü dizede teşhis sanatı vardır.
Dördüncü dizede istifhan (soru sorma) sanatı vardır.
Beşinci dizede istiare sanatı vardır. Gözyaşları jaleye (kırağı, çiğ) benzetilmiş ama söylenmemiş.

b) Şiirin daha edebi ve coşkulu, aynı zamanda kuvvetli bir biçimde söylenmesini sağlar.

4)Dil Özellikleri: Koşmada sade bir dil kullanılmıştır. Halk söyleyişinin de yansıdığı koşmada ayrıca halkın baharın gelişi karşısındaki duygu ve düşüncelerin ifade ediş biçimi de görülmektedir.
Bağlı Olduğu Gelenek: İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı'nın Sözlü Edebiyat geleneğine bağlıdır.

5)Hissettiklerim: Heyecan - Sevgi - Güzellik - Sevinç - Coşku

6)Asker bir saz şairidir.
Şiirlerinde duru bir Türkçe kullanmıştır.
Katıldığı askeri seferlerle ilgili pek çok şiiri vardır.
Akıcı bir üslubu vardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Edebiyat Kitaßı 102 den 160 a kadaR Tüm cevapLaR..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
OzyurT KoLeji :: OkuLumuz :: DuyuruLar Ve ÖdevLer-
Buraya geçin: