10.Sınıf sağlık bilgisi yazılıya hazırlık soruları ve cevapları
S–1)BÜYÜME VE GELİŞMEDE ROL OYNAYAN FAKTÖRLERİ YAZARAK AÇIKLAYINIZ?
1-GENETİK: Anne ve babadan geçen genler, çocuklarda bazı özellikleri belirlemektedir. büyüme ve gelişmede bu özellikler arasındadır.örneğin;boy uzunluğu genetik özelliklerle yakından ilişkilidir.
2-HORMONAL: iç salgı bezlerinden salgılanan büyüme hormonu ile tiroksin; ergenlik döneminden itibaren salgılanan androjen ile östrojenler büyüme ve gelişmede etkilidir.
3- BESLENME: yeterli ve dengeli beslenmeyen çocuklarda bedensel olarak büyüme ve gelişme geri kalırken, zeka ve ruhsal gelişimde olumsuz etkilenmektedir.
4-FİZİKİ ÇEVRE: büyüme ve gelişmeye iklim şartları da etki eder. bunun yanı sıra olumsuz çevre şartları da hastalıklara yol açar, büyüme ve gelişmeyi engeller.
S–2) ÖZERKLİK DÖNEMİNİ AÇIKLAYINIZ?(10 madde ile)
1- 1 ve 3.yaşlar arasındaki bu dönem anal dönem ya da tuvalet eğitimi olarak da bilinir.
2- Çocuğun bağımlılıktan kurtulmaya başladığı, yürüyüp koşabildiği, çevreyi araştırabildiği bir süreçtir.
3- Bu dönemdeki çocuk yasak ve kurallara karşı bağımsız davranmak ister ve bir direnç gösterir.
4- Egemenliğini anneye bırakmak istemez.
5- Dışkılama ve dışkı, ilgi merkezi haline gelir.
6- Güven duygusu veren emzik, battaniye, tüylü oyuncak gibi nesnelere sıkı sıkıya bağlılık gösterir.
7- Yiyeceklerini kendisinin yemesi ve çevreye bulaştırması ona zevk verir.
8- Çevresindeki eşyalara karşı vurucu kırıcı davranışlar sergilemekten hoşlanır.
9- Özerklik döneminde yürümesi, konuşması gelişen çocuğun, bedensel olarak da güçlendiğini, kaslarının, kemiklerinin geliştiğini gözlemlemek mümkündür.
10- Dönemin sonunda dengeli olarak parmak uçlarında yürüyebilen, giyinip soyunabilen, su dolu bardağı dökmeden götürebilen, tek ayak üzerinde durabilen bir çocuk haline gelir.
S-3) BEBEKLİKTE OYUN DÖNEMİNİ AÇIKLAYINIZ?( 10 madde ile)
1- 3 – 6 yaş arasındaki okul öncesi dönemine oyun dönemi adı verilir.
2- Özerklik dönemindeki inatçı, huysuz, olumsuz çocuk yerine; girişken, sevecen,canlı hareketli bir çocuk gelmiştir.
3- Oyun çocuğu, kendi işini kendisi yapmayı ister.
4- Konuşkan ve hayat doludur.
5- Sürekli soru sorar.
6- Öğrenmeye karşı çok isteklidir.
7- Kelime dağarcığı geliştiği için güzel bir anlatım gücü kazanmıştır.
8- Zarar verme, kırma gibi özellikler yerini söz dinlemeye bırakır.
9- Girişkendir ve herkese yardım etmeyi sever.
10- Hayal gücü çok gelişmiştir.
S-4) ERGENLİK DÖNEMLERİNİ YAZARAK ERKEN ERGENLİK DÖNEMİNİ AÇIKLAYINIZ?
Hayatın 12-21 yaşları arasındaki karmaşık bir dönemdir. Ergenlik dönemi özelliklerine göre erken ergenlik, tam ergenlik ve geç ergenlik olarak 3’e ayrılır.
S-5) RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN KİŞİSEL FAKTÖRLERİ YAZARAK 4 TANESİNİ AÇIKLAYINIZ?
Ruh sağlığını etkileyen kişisel faktörler, yaş, cinsiyet, meslek, medeni durum, kişisel alışkanlıklar ve beden sağlığı ögelerinden oluşur.
YAŞ: Ruhsal bozuklukların en sık görüldüğü dönem,ergenlikten orta yaşlara kadar geçen süredir.ileri yaşlarda da meydana gelen organik bozukluklar sebebiyle ruhsal sorunlar ortaya çıkabilir.
CİNSİYET: Kadın ve erkek olmanın sosyal hayatta getirdiği yükümlülükler farklı olduğundan cinsiyetin ruh sağlığına dolaylı bir etkisi vardır.
MEDENİ DURUM: düzenli ve mutlu bir hayatı olan evli kişilerin,bekar yada boşanmış kişilere göre ruh sağlıkları daha yerinde olmaktadır.ancak huzursuz evlilikler de hem eşlerin hem de çocukların ruh sağlığını olumsuz etkilemektedir.
KİŞİSEL ALIŞKANLIKLAR: Ruh sağlığına etkileri yönünden alışkanlıklar, olumlu ya da olumsuz olarak gruplandırılabilir. Dinlendirici ve becerileri geliştirici hobiler, ruh sağlığını olumlu yönde etkilerken alkol ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklar hem beden hem de ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yapar.
S-6) RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN ÇEVRESEL FAKTÖRLERİ YAZARAK 3 TANESİNİ AÇIKLAYINIZ?
Ruh sağlığını etkileyen çevre ile ilgili faktörler; aile, sosyal,kültürel ve ekonomik durumlar ile özel zorlayıcı durumlardır.
AİLE: Huzurun, sevgi ve hoşgörünün etkin olduğu bir aile ortamı, hem çocukların hem de anne babanın ruh sağlığı üzerinde olumlu etkilerde bulunur. Tersine, sürekli kavga, huzursuzluk, iletişim bozukluğunun hüküm sürdüğü bir aile ortamı da ruh sağlığını da olumsuz etkilemektedir.
SOSYAL, KÜLTÜREL VE EKONOMİK DURUMLAR: kişilerin içinde yaşadığı sosyal çevre, kişilerin bu çevreye uyum sağlayabilme yetenekleri ile bağlantılı olarak ruh sağlığını etkilemektedir. Düşük ekonomik şartlardaki toplumlarda aile içi sorunlar, işsizlik ve suç işleme eğilimi daha fazla görülür. Kültürel faktörlerde ruh sağlığını etkilemektedir.
ÖZEL ZORLAYICI DURUMLAR: Savaş, terör olayları, deprem, büyük yangınlar gibi kişileri zorlayan özel durumlarda da ruh sağlığı olumsuz yönde etkilenmektedir.
S-7) RUH SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN YAPILMASI GEREKEN ÖNLEMLERDEN 5 TANESİNİ YAZINIZ?
1- kişi kendini tanımalı, olumlu ve olumsuz yönleriyle kabul etmelidir.
2- olumlu davranışlarını geliştirmeli, olumsuz olanları azaltmaya çalışmalıdır.
3- Kişisel özellikler korunarak yaşanılan toplum gerçeklerine göre davranmaya çalışılmalıdır.
4- Ruh sağlığını korumak için uyulması gereken ilkelerden bir diğeri de yeni durumlara gerçekçi değerlendirmeler yaparak uyum sağlayabilmektedir.
5- Ruh sağlığını koruyabilmek için önemli bir tutum da yeni durumlara uyma esnekliği gösterebilmek ve başarısızlıklar karşısında yılmamaktır.
S-
TÜTÜN VE SİGARA BAĞIMLILIĞINI AÇIKLAYINIZ?( 6 madde ile)
1-Sağlığa en zararlı bağımlılıklar arasında en yaygın olan, tütün ve sigara kullanımıdır.
2-Tütün genellikle sigara olarak içildiği gibi pipo, puro, nargilede de kullanılabilir. Ayrıca tütün çiğneme alışkanlığı da görülür.
3- sigara, kurutulup ince ince kıyılan tütünlerin, çok ince kâğıda rulo seklinde sarılması ile elde edilir.
4-çok uzun süredir ve yaygın olarak kullanılmakta olan sigara, kolaylıkla bağımlılık yapmaktadır. Bağımlılığa sebep olan, nikotin adlı maddedir.
5- sigara içildiğinde ağızda bıraktığı ilk tat beğenilmediği halde, sigaranın parmaklar ve dudaklarda bıraktığı dokunma hissi, akciğer dokusunun uyarılması ve psikolojik etkenler bağımlılığa sebep olmaktadır.
6-sigaraya başlama genellikle sosyal sebeplere dayanmaktadır.
S-9) ALKOL BAĞIMLILIĞINI VE SEBEBLERİNİ YAZINIZ?( 6 madde ile )
Alkol alımı ile kişi kendini rahatlamış, gevşemiş hisseder. bu dönmdediger olayları düşünmez. hayatında yapamadığı davranışları yapar.ancak alkolün etkisi geçtiğinde sorunların çözümlenmemiş olduğunu görünce sorunlardan kaçmak amacıyla tekrar içme ihtiyacı duyar.böylece bağımlılık oluşur.
Sebepleri:
1-alkole başlama sebepleri arasında ilk sırayı ark ve aile çevresi alır.
2-alkol bağımlılarının çoğu aile büyüklerinden veya arkadaşlarından görerek alkol kullanmaya başlar.
3-bazı kişiler, içki içmenin toplumda kendisine saygınlık kazandırdığını, bu yolla dost ve cevre edineceğini düşünür.
4-bazı kişilerse, üzüntüsünü, yalnızlığını, kaygılarını unutmak ya da sevinçlerini paylaşmak için içtiklerini söyler.
5-içki kullanımına genellikle daha az alkollü olan bira ile başlanır. Biranın az alkollü olması bağımlılık yapmayacağını düşündürür.
6-alkol bağımlılığının oluşmasında alınan alkol miktarı ve süresi önemli değildir.
S-10) DİŞ SAĞLIĞI VE DİŞ ÇÜRÜMESİNİ AÇIKLAYINIZ?
DİŞ SAĞLIĞI: Dişler ve dişlerin içine oturduğu diş yuvalarının hastalıklardan korunması ve mevcut problemlerin tedavisi, diş sağlığı olarak ifade edilir. Dişlerin dizilişi, eksikliği. çürükleri ve tedavisi, diş sağlığının temel konularıdır.
DİŞ ÇÜRÜMESİ: Diş çürüğü, diş minesinin ve sert dokuların tahrip olmasıdır. Bu olay dişlerin dış yüzeyinden başlayarak derinleşir. Temelde diş çürüğünün sebebi ağızda meydana gelen asitlerdir. Asitlerle diş minesi ve kemik kısmı aşınır. Bunun dışında çürük, dişin organik kısımlarını eriten, proteinleri parçalayan enzimlerin etkisiyle ilerler. Gıda olarak alınan şekerler ( karbonhidratlar), ağızdaki mikroorganizmalar tarafından parçalanarak asitleri meydana getirir. Bundan sonra çürük kolayca ilerleyerek diş özüne ulaşır ve ağrı başlar. Daha sonra çürük, diş köküne ve çene kemiğine geçer ve apse oluşur. Çürükler hem süt dişlerinde hem de kalıcı dişlerde olabilir.